Osteoporoz, giderek artan bir şekilde görülmesi nedeniyle birinci basamak sağlık sisteminin içinde yer alması gereken sessiz bir salgın haline gelmiştir. Hem koruyucu önlemler hem de takip ve tedavi, birinci basamak sağlık hizmetlerinde önemli bir rol oynamaktadır. Birinci basamak sağlık hizmetleri, toplumun sağlık hizmetlerine erişimini artırarak sağlığın iyileştirilmesini sağlarken aynı zamanda genel sağlık harcamalarını azaltarak sağlık sistemlerinin performansını iyileştirir. Dünya Sağlık Örgütü, birinci basamak sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesinin sağlık sistemlerini güçlendirmenin en etkili yol olduğunu ve koruyucu yöntemlerin etkili kullanımıyla küresel hastalık yükünün %70 oranında azaltılabileceğini vurgulamıştır. Aile hekimleri, sürekli ve kapsamlı bakım sunarak hastalarıyla güvene dayalı bir ilişki kurar ve bireyin akut ve kronik sağlık ihtiyaçlarını yönetmede aktif bir rol oynar. Osteoporozun önlenmesi için koruyucu önlemler alınması ve erken tanı ve tedavi düzenlenmesi önemlidir. Bu nedenle, aile hekimlerinin osteoporozun korunmasında ve tedavisinde özellikle birincil ve ikincil korumada rol alması uygun görülmektedir. Birincil koruma, hastalığın ortaya çıkmasının geciktirilmesi, yaşam kalitesinin artırılması ve süresinin uzatılması amacıyla gerçekleştirilen uygulamaları içerir. Kadın cinsiyet, yaşlanma, östrojen eksikliği, beyaz ırk, düşük Vücut Kitle İndeksi (VKİ), aile öyküsü, sigara kullanımı ve önceki kırık öyküsü osteoporoz için risk faktörleri olarak kabul edilmektedir. Alkol ve kafein içeren içeceklerin aşırı tüketilmesi ve yetersiz kalsiyum alımı ve D vitamini eksikliği de kemik kütlesinde azalma ile ilişkilidir. Düzenli egzersiz, osteoporozdan korunmada etkili olup çocuk ve adolesan dönemde önemlidir.(AI)
Atıf Sayısı :