Total Kalça Protezinde Stabilite Teknikleri
Anahtar Kelimeler
Total kalça protezi, kalça eklemi osteoartriti veya proksimal femur kırıkları gibi durumlarda kullanılan bir tedavi yöntemidir. Ancak, protez cerrahisinin başarısı için komplikasyonlardan kaçınmak önemlidir. İnstabilite, primer total kalça protezinde aseptik gevşeme sonrası en sık ikinci komplikasyondur. Cerrahlar, instabilite risk faktörlerini değerlendirmeli ve preoperatif planlamayı yapmalıdır. Hasta ile ilgili risk faktörleri arasında geçirilmiş kalça cerrahisi, ileri yaş, obezite, kadın cinsiyet, nöromusküler hastalıklar, kognitif bozukluklar ve aktivite kısıtlaması yer alır. Cerrahi ile ilgili risk faktörleri ise cerrahi yaklaşım seçimi, komponent pozisyonu ve oryantasyonu, femoral offsetin yetersizliği, yumuşak doku bütünlüğünün bozulması, ekstremite uzunluğunun sağlanamaması ve protez sıkışmasıdır. Total kalça protezinde stabilite için abduktor kas kolu gerginliği ve fonksiyonunun sağlanması önemlidir. Cerrahi teknik, cerrahi yaklaşım, komponent dizaynı, komponentlerin pozisyonu, yumuşak dokuların gerginliği ve işlev durumu gibi faktörleri içerir. Cerrahi yaklaşımlar arasında anterior, anterolateral, lateral ve posterolateral yaklaşımlar bulunur. Her yaklaşımın avantajları ve dezavantajları vardır. Femur başı büyüklüğü, protez çıkığı riskini etkileyen bir faktördür. Protez çıkığı, femur boynu ile asetabular komponent arasında sıkışma veya trokanter ile pelvis arasında sıkışma gelişmesi sonucunda oluşur. Komponent dizaynının doğru şekilde sağlanamaması ve periasetabular osteofitler, sıkışmanın istenen hareket açıklığından daha erken olmasına neden olabilir. Femur başının asetabulumda belli bir bölümü katetmesi gerekmektedir. Femur başı büyüdükçe sıçrama mesafesi artar ve dislokasyon riski azalır. Ayrıca, femur baş-boyun oranı arttıkça sıkışma gelişebilmesi için gerekli hareket miktarı artar. Bu nedenle, femur başı büyüklüğü ve femur baş-boyun oranı, protez çıkığı riskini etkileyen faktörlerdir.(AI)
Atıf Sayısı :