Cinsel işlev bozuklukları, her iki cinsiyette de yaygın bir sorundur. Kadınlarda genellikle daha yüksek oranda görülen bu bozukluklar, tanı ve tedavi açısından daha zorlu olabilmektedir. Kadın cinsel disfonksiyonları (KCD) hakkında fikir birliği olmaması, tanı ve değerlendirme araçlarının farklılığı gibi faktörler, KCD epidemiyolojisi üzerinde etkili olmaktadır. Yaş, menopoz durumu, risk faktörleri ve komorbiditeler, KCD prevalansını etkileyen faktörler arasındadır. İnkontinans ve prolapsus gibi durumların cinsel fonksiyon üzerinde etkisi olduğu bildirilmiştir. Düşük seksüel istek ve orgazm olamama, en sık bildirilen KCD yakınmalarıdır. Prevalansın en yüksek olduğu bölgeler Güneydoğu Asya, en düşük olduğu bölgeler ise Kuzey Avrupa'dır. KCD teşhisi için kişisel sıkıntı veya stresin değerlendirilmesi önemlidir. Bazı çalışmalarda cinsel ilişkide olmayan kadınlar dışlanmaktadır, bu da cinsel ilişkiyi engelleyen KCD olan kadınların değerlendirilmesini zorlaştırmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir çalışma, kişisel stresin ölçüldüğü ve cinsel ilişkide olmayan kadınları da içeren geniş bir örnekleme sahiptir. KCD epidemiyolojisi hakkında daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.(AI)
Atıf Sayısı :