Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), obsesyon ve kompulsiyonların baskın olduğu ve kişinin günlük yaşamını önemli ölçüde etkileyen bir ruhsal bozukluktur. Obsesyonlar, kişinin istemsizce ve rahatsız edici bulduğu düşünceler, dürtüler veya fantezilerdir. Kompulsiyonlar ise obsesyonlara tepki olarak gelişen tekrarlayan düşünce veya davranışlardır. Obsesif-kompulsif semptomlar, kişinin benliğiyle çelişir ve kabul edilemez olarak değerlendirilir.OKB, yaklaşık üç yüz yıldır bilinen bir hastalıktır. Dini kitaplarda obsesyon ve kompulsiyonlara işaret eden davranış örneklerine rastlanmıştır. 19. yüzyılda doktorlar tarafından tanımlanmaya başlanmış ve 20. yüzyılda ayrı bir klinik sendrom olarak kabul edilmiştir. OKB'nin tedavisinde bilişsel-davranışçı terapiler etkili olmuştur.OKB'nin sıklığı ve yaygınlığı belirlemek zordur çünkü hastalar semptomlarını saklamaya çalışabilir ve tedavi aramayabilirler. Ancak yapılan çalışmalar, OKB'nin daha yaygın olduğunu göstermektedir. OKB hastaları, semptomlarını unutmaktan veya \"çılgın\" olarak algılanmaktan korkabilirler.OKB hastalarıyla yaşanabilecek zorluklar ve aşım yolları üzerine çalışmalar yapılmıştır. Bu hastaların tedaviye geç başvurması ve semptomlarını saklaması, tanı koymayı zorlaştırabilir. Ancak uygun tedavi ve destekle OKB hastaları, semptomlarını aşabilir ve günlük yaşamlarını daha iyi yönetebilirler.Sonuç olarak, OKB obsesyon ve kompulsiyonların baskın olduğu bir ruhsal bozukluktur. Hastaların semptomlarını saklaması ve tedaviye geç başvurması, tanı koymayı zorlaştırabilir. Ancak uygun tedavi ve destekle OKB hastaları, semptomlarını aşabilir ve daha iyi bir yaşam kalitesi elde edebilirler.(AI)