Pankreas adenokarsinomu (PDAK) tedavisinde neoadjuvan tedavinin (NAT) rolü hala tartışmalıdır. Diğer gastrointestinal kanserlerde NAT, tedavi sürecinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Ancak PDAK için NAT'ın rutin tedavinin bir parçası olmamasının nedenleri arasında, eskiden kullanılan kemoterapi ajanlarının etkisizliği, radyolojik yöntemlerin tedavi yanıtını değerlendirmedeki yetersizlikleri ve NAT sonrası patolojik tam yanıt elde edilen hastaların az olması yer almaktadır. Son dönemde gelişen kemoterapi rejimleri, NAT sonrası değerlendirmede radyomiklerin kullanımı, NAT sonrası hasta sağkalım artışı gibi faktörler NAT kullanımının yaygınlaşmasına ve NCCN kılavuzlarında yer almasına yol açmaktadır. NAT, pankreas kanseri tedavisinde önem kazanmaktadır çünkü hastaların sadece %20'si rezektabl olduğu için NAT, lokal ileri hastalıkta neoadjuvan, metastatik hastalıkta ise adjuvan tedavi olarak kullanılmaktadır. FOLFIRINOX ve gemsitabin + nab-paklitaksel gibi kemoterapi rejimleri, metastatik PDAK tedavisinde etkili olmuştur. Adjuvan kemoterapinin de sağkalımı artırdığı gösterilmiştir. NAT'nin bir diğer önemi, kemoterapi gören hasta sayısını artırmasıdır. NAT, PDAK tedavisinde daha fazla kullanılmaya başlanmış olsa da, hala bazı engeller bulunmaktadır ve daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.(AI)