Safra kesesi kanseri, gastrointestinal sistemin en sık rastlanan habis tümörlerinden biridir. Genellikle 65 yaş üzeri kadınlarda görülen bu kanser türü, hızlı yayılma özelliği ve düşük sağ kalım oranıyla bilinir. Bu makalede, safra kesesi kanserinin epidemiyolojisi, etiyolojisi, patolojisi, tanı yöntemleri, klinik yaklaşım, evreleme ve tedavi yöntemleri ele alınmaktadır.Safra kesesi kanseri, biliyer traktüs üzerinde en sık görülen malignitedir ve dünya genelinde 20. sırada yer almaktadır. Kadınlarda daha sık görülen bu kanser türünün insidansı coğrafi olarak farklılık göstermektedir. Örneğin, Şili gibi ülkelerde kadınlarda 16.6/100000, erkeklerde ise 7.8/100000 insidans görülmektedir. Safra kesesi kanseri, gelişmiş ülkelerde daha düşük bir insidansa sahiptir. Türkiye'de ise kadınlarda 1.3/100000, erkeklerde ise 1.6/100000 insidans görülmektedir.Safra kesesi kanserinin en önemli risk faktörü kolelitiazis yani safra taşlarıdır. Safra kesesi kanseri olan olguların %85'inde kolelitiazis saptanmıştır. Safra taşlarının boyutu, ağırlığı, sayısı ve tipi kanser riskini etkilemektedir. Ayrıca yaş da safra kesesi kanseri riskini artırmaktadır. Kadınlarda erkeklere göre 2-3 kat daha fazla görülen bu kanser türü, yaş ilerledikçe daha sık ortaya çıkmaktadır.Safra kesesi kanserinin tanısı genellikle tesadüfen veya elektif kolesistektomi sonrasında yapılan patolojik incelemelerle konulmaktadır. Semptomatik olduğunda ise genellikle tümör ileri evre olmaktadır. Safra kesesi kanserinin tek tedavisi küratif cerrahidir. Kemoterapi ve radyoterapi ise yeterince etkili değildir.Sonuç olarak, safra kesesi kanseri yüksek morbidite ve mortalite oranlarına sahip bir hastalıktır. Erken tanı ve tedavi önemlidir. Kolelitiazis, yaş ve cinsiyet gibi risk faktörleri dikkate alınmalı ve hastaların düzenli olarak takip edilmesi gerekmektedir.(AI)
Atıf Sayısı :