Bu bölümde, yeni medya ve iletişim teknolojileri ile nesiller arası boşluk arasındaki ilişki incelenmektedir. Kültür ve iletişim odaklı olarak, bu ilişkide yeni medya okuryazarlığının potansiyel rolü tartışılmaktadır. Kültürün iletişimsel boyutuna vurgu yapılarak, toplumu oluşturan anlamların bütünlüğü ve toplum tarafından öğrenilen, aktarılan ve inşa edilen anlamlar olarak tanımlanan kültürün iletişimsel boyutuna vurgu yapılmaktadır. Bu bağlamda, kültür, bir sosyal grup içinde öğrenilen tutum ve davranışların bir setine atıfta bulunur. Sanat ve tarihle sık sık ilişkilendirilse de kültür, zaman içinde tekrarlanan düşünme şekilleri, duygular, davranışlar, tutumlar ve algılarla da ilgilidir. Bu nedenle, insanlar hayata çok katmanlı ve karmaşık bir kültür içinde doğarlar ve tüm yaşamın tüm yönlerini etkiler. İletişimin ve iletişim araçlarının ortak bir kültürün oluşumunda oynadığı rolü düşündüğümüzde, iletişim teknolojilerinin kişilerarası ilişkilerde, eğitim ve öğretimde, siyasi kampanyalarda, medya içeriğinin üretim ve tüketiminde, diğer bir deyişle paylaşılan ve birlikte inşa edilen kültürdeki rolünü anlayabiliriz. Bu nedenle, kültür kavramı, nesiller arası boşluktan kaynaklanan çocuklar ve ebeveynler / yetişkinler arasındaki çatışmaların çözülmesinde kullanılabilir. Bu çalışma, dijital dönüşüm temelinde yeni nesiller (çocuklar ve gençler) ile yetişkinler / ebeveynler arasındaki iletişimi ve karşılıklı uyumu güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmada, bu çalışmada bilgi ve iletişim teknolojileri, dijital teknolojiler ve yeni medya teknolojileri olarak adlandırılan dijital dönüşüm temelinde vurgulanmaktadır. Çalışma ayrıca bu bağlamda yeni medya okuryazarlığının önemine vurgu yapmaktadır. Bu tartışmalara devam etmeden önce, bu çalışmada kullanılan kavramların açıkça tanımlanması gerekmektedir. Bu nedenle, bu bölümün ilk kısmı, yeni medya ve yeni medya teknolojileri kavramlarının genel bir bakışını sunmaktadır. İkinci bölüm, kültürel kökenlere işaret edebilecek nesiller ve yeni medya teknolojileri ile nasıl etkileşime girdikleri konusunda bir tartışma içermektedir. Nesiller arasındaki kültürel ve kavramsal farklılıkların yanı sıra geleceği nasıl hayal ettikleri ve yeni medya teknolojilerinin ortaya çıkardığı dönüşüm, nesiller arası boşluğun üstesinden gelmede yeni medya okuryazarlığının nasıl bir rol oynayabileceği konusunda bir tartışma yapılmaktadır.(AI)
Atıf Sayısı :