Karaciğer cerrahisi, yüksek morbidite riskine sahip olan bir cerrahi işlemdir. Bu nedenle, hastaların preoperatif değerlendirmesi büyük bir titizlikle yapılmalıdır. Özellikle rezeksiyon sonrası kalan karaciğer dokusunun önemi göz önünde bulundurularak hasta seçimi yapılmalıdır. Cerrahi ve anestezi alanındaki gelişmelerle birlikte, peroperatif kanamanın azaltılması gibi en sık morbidite nedenlerine yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Karaciğer transplantasyon cerrahisi ise deneyimli bir cerrah, anestezi uzmanı ve yoğun bakım ekibi gerektirir. Son yıllarda benimsenen ERAS protokolü, hastanede kalış süresini kısaltmak, postoperatif komplikasyon oranlarını ve maliyetleri azaltmak konusunda etkili olduğu kanıtlanmıştır. Preoperatif değerlendirmede hastanın anamnezi alınırken yaş, komorbid hastalıklar, kullanılan ilaçlar, aile öyküsü, geçirilmiş operasyonlar ve anestezi komplikasyonları gibi faktörler dikkate alınmalıdır. Ayrıca, ASA skorlaması kullanılarak hastanın anestezik yaklaşımı ve monitörizasyon yöntemleri belirlenmelidir. Karaciğer hastalıklarında ise ASA skorlamasına ek olarak serum bilirubin, serum albumin, protrombin zamanı gibi parametreler kullanılarak hastalar ASA 2, ASA 3 ve ASA 4 olarak değerlendirilmektedir. Akut hepatitlerde elektif cerrahi planlanmamalı, fulminan hepatitte ise karaciğer transplantasyonu gerekmektedir. Kronik hepatitlerde ise karaciğer fonksiyon testlerinin normale dönmesi beklenmeli ve anestezi yüksek riskli olduğu için elektif cerrahi ertelenmelidir. Karaciğer disfonksiyonunun ciddiyetini belirlemede ise Child-Turcotte-Pugh ve MELD-Na skorlama sistemleri kullanılmaktadır.(AI)