COVID-19 salgını, 2019 yılında Çin'de ortaya çıkmış ve kısa sürede dünya geneline yayılarak küresel bir pandemi haline gelmiştir. Bu hastalık, özellikle kardiyovasküler hastalığı olan kişilerde daha yüksek mortalite oranlarına neden olmaktadır. COVID-19'un kardiyovasküler belirtilerle ilişkili olması ve kalp ve damar hastalıkları olan yaşlılarda daha ciddi komplikasyonlara yol açması, COVID-19 ve kardiyovasküler hastalık ilişkisini anlamak açısından önemlidir. Salgının başlangıcından bu yana yapılan çalışmalar, kalp ve damar hastalıkları olan yaşlıların COVID-19'dan daha fazla etkilendiğini ve ölüm oranının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bu hastalarda COVID-19'a bağlı olarak akut koroner sendrom gibi hayati tehlike oluşturan kardiyak patolojilerin ortaya çıkma olasılığı da artmaktadır. Bu nedenle, COVID-19 hastalarında akut koroner sendromun tanı ve tedavisi büyük önem taşımaktadır. Yüksek riskli hastalarda erken invaziv strateji planlanması önerilmektedir. Orta riskli hastalarda ise girişimsel olmayan bir strateji düşünülmeli ve alternatif tanılar göz önünde bulundurulmalıdır. Düşük riskli hastalarda ise konservatif tedavi ile birlikte girişimsel olmayan tanısal testler yapılmalı ve yüksek risk ölçütleri saptanırsa koroner anjiyografi düşünülmelidir. COVID-19 pandemisi sırasında akut koroner sendromun erken tanısı ve uygun tedavisi, hastaların mortalite ve morbidite riskini azaltmada önemli bir rol oynamaktadır.(AI)