Puberte, fiziksel, psikolojik ve cinsel olgunluğa ulaşarak üreme fonksiyonlarının kazanıldığı bir süreçtir. Bu süreçte kızlarda ovulatuar menstrüel döngülerin başlaması, erkeklerde ise olgun spermatogenezin tamamlanması söz konusudur. Pubertenin başlamasını sağlayan mekanizmalar tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik kalıtımsal ve nöroendokrin faktörlerin önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Ayrıca genel sağlık, çevre, beslenme, cinsiyet ve egzersiz gibi faktörler de pubertenin başlamasını etkileyebilir. Pubertenin başlaması ve tamamlanması için hipotalamus-hipofiz-gonad ekseninin aktive olması gerekmektedir. Bu eksen, gen ağı, nörotransmitterler ve glial nöronal etkileşimlerle düzenlenir. Pubertenin başlamasını sağlayan genetik mekanizmalardan biri Kispeptin ve Kispeptin reseptörü (KISS-1R)'dır. Kispeptin varlığı arttığında, KISS1R aktive olur ve GnRH salınımı artar. Pubertenin başlamasında önemli rol oynayan diğer bir protein ise \"makorin ring finger protein 3\" (MKRN3)'tür. Pubertenin başlamasında rol oynayan peptidlerin yanı sıra leptin, ghrelin ve insülin gibi hormonların da etkisi bulunmaktadır. GnRH pulse jeneratörü, uyarıcı ve baskılayıcı faktörlerin kontrolü altındadır. Baskılayıcı faktörlerin azalması ve uyarıcı faktörlerin etkisinin artması pubertenin başlamasını sağlar. Erken puberte, pubertenin beklenenden daha erken yaşlarda başlaması olarak tanımlanır. Erken puberte, gonadotropin bağımlı erken puberte ve gonadotropin bağımlı olmayan erken puberte olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Kızlarda son yıllarda dikkat çeken bir durum ise \"erkence puberte\"dir. Erkence puberte, ilerleme hızı değişkenlik gösterebilen bir durumdur.(AI)
Atıf Sayısı :