Çocuk cinsel istismarı, bir olayın etkileriyle sınırlı kalmayıp çocuğu, ailesini ve toplumu olumsuz etkileyen uzun süreli bir sorundur. Özellikle cinsel istismara uğrayan çocuklar, istismara açık hale gelmeleri nedeniyle tekrar istismara maruz kalma riski taşırlar. Bu nedenle, çocuğun cinsel istismarına yol açan bireysel, ailesel, çevresel ve toplumsal risk faktörlerini, istismarın sonuçlarını ve sürekli olmasına neden olan etkenleri bilmek, çocuğun cinsel istismarını önlemek, erken fark etmek ve durdurmak için hayati önem taşır.Cinsel suça maruz kalan çocuklar, birçok nedenle olayı söylemekte zorlanır ve gizleme eğilimindedir. Bu durum, istismarın fark edilmesini güçleştirir, olayın ortaya çıkmasının gecikmesine ve çocuğun tekrar tekrar istismar edilmesine yol açar. Araştırmalar, cinsel istismara uğrayan çocukların olayı birine açıklayabilmesi için geçen sürenin ortalama 3-18 yıl olduğunu göstermektedir. Aile içinde yaşanan cinsel suçlar, istismarın açığa çıkmasını daha da zorlaştırır ve çocuk üzerinde daha ağır etkilere neden olur. Aile içinde yaşanan bir sırrın içinde yaşamak, çocuk veya ergen için sorumluluk, güçlük, endişe, utanç gibi duyguların oluşmasına ve sıkıntıya neden olur.Özellikle istismar eden kişinin \"baba\" olduğu durumlarda, cinsel suç açığa çıktığında çoğu annenin çocuğu korumadığı, çocuğa inanmadığı ve suçladığı görülmektedir. Bu nedenle çocuklar, istismarın açığa çıkması durumunda annelerinin tepkilerinden korkarlar ve suçluluk duyarlar. Çocuğun gelişimsel dönemi ve istismar eden kişiyle olan yakınlığı, çocuğun olayı açıklamasının cinsel istismarın etkilerinden daha kötü sonuçlar doğurabileceği düşüncesine yol açar. Bu yanlış algı nedeniyle çocuklar, yaşadıkları travmatik olayı söyleyemezler ve olayın açığa çıkması gecikir. Bu nedenlerle çoğu çocuk, maruz kaldıkları cinsel istismarı açıklayamazlar.(AI)
Atıf Sayısı :