Adölesan dönemi, üreme organlarının gelişiminin devam ettiği ve üreme sağlığına yönelik davranış modellerinin şekillendiği erişkinliğe geçişteki kritik bir ara süreçtir. Adölesan gebelikler, 19 yaş ve altındaki kızlarda gerçekleşen gebelikler olarak tanımlanır ve bir halk sağlığı problemi olarak kabul edilir. Bu tür gebelikler, gençlerin ve yakın çevrelerinin birçok sorunla karşı karşıya kalmalarına neden olur ve toplumun sosyal ve ekonomik açıdan gelişimini olumsuz etkiler. Adölesanlar, annelik için gerekli fiziksel ve ruhsal yeterliliğe henüz ulaşmadıkları için sağlıklı bir gebelik sürecini sağlama konusunda hazır değillerdir. Adölesan gebelikler, gençlerin fiziksel ve ruhsal sorunlarının yanı sıra başka bir çocuğun bakım sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalmaları nedeniyle eğitimlerine ara vermek zorunda kalmalarına ve gelecekteki sosyal ve ekonomik fırsatlarının sınırlanmasına yol açar. Adölesan gebeliklere yol açan faktörler arasında eğitimsizlik, erken yaşta cinsel ilişki, annenin adölesan gebelik hikayesi, cinsellik ve doğum kontrol yöntemleri hakkında bilgisizlik, okulu bırakma, özgüven eksikliği, alkol ve madde kullanımı gibi etkenler bulunur. Sağlık politikaları oluşturan kurumlar, adölesan gebelikleri önleme stratejileri geliştirirken bu faktörleri dikkate almalıdır. Son yıllarda dünya genelinde adölesan gebelik oranları düşme eğilimindedir, ancak birçok ülkede hala yüksek seviyededir. Ülkemizde ise adölesan gebelik oranı %5,4'tür. Adölesan gebelik oranları, toplumun kültürel özelliklerine bağlı olarak farklılık gösterebilir. Özellikle Suriyeli sığınmacı kadınlar arasında adölesan gebelik oranı %10 olarak bildirilmiştir. Adölesan gebeler, özellikle 17 yaşın altındakiler, orta yaşta annelere göre daha fazla risk taşır. Adölesan gebeliklerde, genç yaşta gerçekleşen gebeliklerin neden olduğu sağlık sorunları daha sık görülür. Adölesan gebelikler, gençlerin sağlık ve yaşam risklerini artırır ve bu nedenle önlenmesi gereken bir sorundur.(AI)