Uyku, insanların günlük yaşamlarında önemli bir süreçtir ve yüzyıllardır bilim insanları tarafından incelenmektedir. Bu makalede, uykuyla ilgili bilimsel çalışmaların tarihçesi ve uyku sürecinin fizyolojik ve psikolojik temelleri ele alınmaktadır. Uyku, eskiden ölümün bir türü olarak kabul edilirken, daha sonra yapılan araştırmalarla aktif ve dinamik bir süreç olduğu ortaya çıkmıştır. Uykuyla ilgili ilk bilimsel deneylerden biri olan hipnotoksin teorisi, uyku-suz bırakılan köpeklerin serumunun uyku hâlindeki köpeklere verilmesiyle yapılmıştır. Daha sonra yapılan çalışmalarda, beynin uyku ve uyanıklık durumlarında farklı elektroensefalografik aktivitelere sahip olduğu gösterilmiştir. Uyku süreciyle ilgili yapılan diğer çalışmalarda ise uyku derinliği ile göz hareketleri arasında bir ilişki olduğu ve rüyaların hızlı göz hareketlerinin olduğu dönemde görüldüğü belirlenmiştir. Uyku çalışmaları, solunum ve kardiyovasküler parametrelerin de dikkate alındığı ve uyku apne sendromunun önemli bir bulgusu olarak kabul edildiği bir noktaya gelmiştir. Uyku bozukluklarıyla ilgili standartlar ve sınıflandırmalar da oluşturulmuştur. Türkiye'de de uyku alanında yapılan çalışmalar ve uyku merkezlerinin kurulmasıyla ilgili gelişmeler yaşanmıştır. Uyku süreci, polisomnografi cihazlarıyla kaydedilen elektrofizyolojik parametreler ve davranışsal özelliklere göre NREM ve REM evreleri olarak iki aşamaya ayrılmaktadır.(AI)