Komplike Olmuş Pulmoner Tromboemboli Vakalarına, Vaka Örneği Eşliğinde Cerrahi Yaklaşım
Anahtar Kelimeler
Pulmoner tromboembolizm (PTE), kardiyovasküler hastalıkların acilleri içinde sıklıkla karşılaşılan bir hastalıktır. PTE, morbidite ve mortalitesinin yüksek olması, rekürrens olasılığının fazla olması, erken müdahale edildiğinde tam tedavi edilebilmesi ve uygun medikal yaklaşım ile profilaksisinin mümkün olması gibi özellikleri sayesinde ayrı bir önem arz eder. PTE sıklıkla derin ven trombozu (DVT)’nin bir komplikasyonudur. DVT ve PTE intravasküler trombozun aynı orijinden kaynaklı farklı klinik yansımalarıdır. Semptomatik seyreden DVT olgularının yaklaşık yarısında PTE kliniği ortaya çıkar. Pulmoner arter (PA) ve dallarını etkileyen bu trombo-embolik hadisede kaynak çok yüksek sıklıkla proksimal alt ekstremite venleridir. Anatomik olarak pulmoner sürkülasyon çift kaynaklı olduğu için, pulmoner enfarktüs tablosu çok nadir karşımıza çıkar. Ancak obstrüksiyon ile başlayan ve ventilasyon/perfüzyon dengesini bozan bu embolik sürecin, sağ ventriküle etkisi ağır olur. Yükselen sağ ventrikül ön yüküne cevaben ortaya çıkan sağ ventriküler duvar gerimi artışını, sağ ventriküler iskemi ve akut yetmezlik tabloları izler ve mortalite kaçınılmaz olur. Pulmoner tromboembolizm vakalarında risk faktörleri ve nüks olasılığı önemlidir. Risk faktörleri bilindiği durumlarda ana neden immobilizasyon ve buna bağlı ortaya çıkan ikincil sorunlardır. Genç yaşta ortaya çıkan ve nedeni açığa kavuşturulamamış olan DVT/VTE ataklarında, intra abdominal venler ya da üst ekstremite venlerinde DVT gelişen olgularda, tekrarlayan DVT ataklarına dikkat edilmelidir. Erken müdahale ve uygun tedavi ile PTE vakalarının tamamen tedavi edilebilmesi mümkündür.(AI)
Atıf Sayısı :