Kalp yetmezliği, kalbin vücudun metabolik taleplerini karşılayamadığı durumlarda ortaya çıkan bir sendromdur. Bu durum nefes darlığı, yorgunluk, sıvı tutulumu belirtileri ve kardiyak yapısal anormalliklerle karakterizedir. Kalp yetmezliği, yaşlanan nüfus, koroner arter hastalığı, diyabet ve hipertansiyonun yaygınlaşmasıyla birlikte gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde artmaktadır. Genetik yatkınlığın, edinilmiş hastalıkların bile kalp yetmezliği riskine katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Kalp yetmezliği çeşitli klinik fenotiplere sahip olabilir ve genellikle otozomal dominant özellikler gösterir. Genetik kalp kası hastalığının karmaşıklığı ve klinik heterojenliği, genotip-fenotip ilişkilerinin anlaşılmasını zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, kalp yetmezliği formlarının genetik temellerini anlamak için yoğun bir araştırma yapılması gerekmektedir. Kalp yetmezliği tedavisinde nörohormonal aktivasyon ve aday gen çalışmaları önemli bir rol oynamaktadır. Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemi, kalp yetmezliğinde maladaptif aktivasyon ve hasarın sürdürülmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, bu sistemin hedeflenmesi kalp yetmezliği tedavisinde önemli olabilir.(AI)
Atıf Sayısı :