Kalp yetmezliği tedavisinde ilerlemeler olmasına rağmen, ciddi kalp yetmezliği olan hastaların birçoğu semptomlar nedeniyle fonksiyonel kapasiteleri ciddi şekilde azalır veya ölürler. Bu hastalar için kalp transplantasyonu son dönem tedavi olarak düşünülmektedir. Kalp transplantasyonu, 1967 yılında Christian Barnard tarafından yapılmıştır. Transplantasyon sonrası enfeksiyonu ve greft reddini önleyici ilaçların geliştirilmesiyle birlikte, kalp transplantasyonu son dönem kalp yetmezliği olan birçok hastaya kabul görmüş bir tedavi haline gelmiştir. Transplantasyon, son dönem kalp yetmezliği hastalarında sağ kalımı uzatma ve hayat kalitesini artırma olanağı sağlar. Ancak transplantasyon sonrası immun baskılamaya bağlı olarak birçok yeni komplikasyon gelişebilir. Günümüzde verici kısıtlılığıyla uğraşılırken, transplant sonrası gelişecek greft reddi ve enfeksiyon gibi komplikasyonlar en aza indirilmeye çalışılmaktadır. Kalp yetmezliği, iskemik olmayan kardiyomiyopati, koroner arter hastalığı, konjenital kalp hastalığı, retriktif kardiyomiyopati ve hipertrofik kardiyomiyopatiye bağlı olarak ortaya çıkabilir. Her geçen gün verici yetersizliğinin artması ve transplant bekleme listesindeki artış nedeniyle potansiyel alıcıların dikkatle seçilmesi önemlidir. Kardiyak transplantasyon için belirli kriterler bulunmaktadır ve hastaların optimal kalp yetmezliği tedavisi altında olmaları gerekmektedir. Ayrıca, geri döndürülebilir nedenleri olan hastalar ekarte edilmelidir.(AI)