Kalp yetersizliği, küresel olarak önemli bir sağlık sorunudur ve insidansı ve eğilimleri hakkında kesin verilere sahip olmak zordur. Ancak, gelişmiş ülkelerdeki veriler, kalp yetersizliği insidansının stabil olduğunu ve hatta azalmaya başladığını göstermektedir. Örneğin, ABD'de yapılan bir çalışmada, 2012 yılında 915.000 yeni kalp yetersizliği vakası tahmin edilmiştir. Topluluk temelli kohortlar, kalp yetersizliği insidansı ve prevalansı hakkında daha güvenilir bilgiler sağlamaktadır. Framingham Kalp Çalışması gibi bu tür kohortlar, uzun yıllardır kardiyovasküler hastalıkların risk faktörleri, yaygınlığı ve yörüngeleri hakkında bilgi vermektedir. Ancak, bu kohortlar genellikle beyaz bireylerden oluştuğu için, elde edilen veriler etnik olarak farklı nüfuslara genelleştirilemez. ABD'de kalp yetersizliği insidansı, son 60 yılda stabil hale gelmiş ve hatta azalmıştır. Ancak, bu azalma kadınlarda daha belirgin olup, etnik gruplar arasında farklılık göstermektedir. Örneğin, Afrikalı-Amerikalı bireyler arasında kalp yetersizliği oranı en yüksek iken, Çin-Amerikan bireyler arasında en düşük olarak bildirilmiştir. Sosyoekonomik durum ve risk faktörlerindeki farklılıklar da kalp yetersizliği insidansını etkileyen faktörler arasındadır.(AI)