Bu metinde, işyeri ortamının psiko-sosyal risk etkenleri üzerinde durulmaktadır. İşyerlerindeki fiziksel, kimyasal, biyolojik, ergonomik-mekanik ve toz gibi faktörlerin çalışanları etkilediği belirtilmektedir. Ancak psiko-sosyal etmenlerin diğer faktörlerden bağımsız olarak her işyerinde farklı oranlarda bulunduğu ifade edilmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü'ne göre, işyerlerindeki psiko-sosyal tehlikeler, iş doyumu, iş örgütlenmesi ve yönetimi, çevresel ve örgütsel koşullar, işçilerin uzmanlığı ile gereksinimleri arasındaki etkileşimden kaynaklanmaktadır. Psiko-sosyal tehlikelerin iş tasarımı, örgütlenme, iş yönetimi, toplumsal ve çevresel koşullar gibi boyutları olduğu ifade edilmektedir. İşyerindeki psiko-sosyal risk etkenleri ise çalışma ortamı koşulları, çalışma süresinin uzun olması, ücret yetersizliği, sendikalaşmanın olmaması, stres, tacizler, ayrımcılık ve baskı, yönetsel ve çalışanlarla ilgili faktörler, genç çalışanların varlığı, işyerinde çalışan gebeler-lohusalar, işyerindeki kreş ve gündüz bakımevi gibi faktörler olarak belirlenmiştir. Stres ise organizmanın dengesini bozan ve endişeye yol açan uyaranlar olarak tanımlanmaktadır. Metinde stresin mühendislik, fizyolojik ve psikolojik yaklaşımlarla açıklandığı belirtilmektedir. Mühendislik yaklaşımına göre stres, kişinin çevresinin kişiye yüklediği yük olarak tanımlanırken, fizyolojik yaklaşıma göre stresin vücuttaki yıpratıcı etkiyi arttıran bir tepkisel etkinlik olduğu ifade edilmektedir. Psikolojik yaklaşıma göre ise stres, kişi-çevre uyumunun bozulması veya istem-denetim dengesinin bozulmasıyla açıklanmaktadır. Ayrıca aşırı çaba karşısında yetersiz ödül almanın strese yol açabileceği belirtilmektedir.(AI)