Kanser, önümüzdeki on yıllarda yeni vakaların artmasıyla birlikte morbidite ve mortalitenin ana nedenlerinden biridir. Kötü prognozun başlıca nedenlerinden biri olan bozulmuş beslenme durumu, kanserin ilerlemiş evrelerinde gastrointestinal, psikolojik, hormonal, tümöral veya diğer nedenlere bağlı olarak malnütrisyon riskini artırır. Malnütrisyon, enerji, protein veya diğer besin maddelerinin eksikliğidir. Kanserle birlikte görülen malnütrisyon, genellikle sistemik inflamasyon, negatif protein ve enerji dengesi, kas kitlesinin kaybı gibi kanser kakeksisi ile birlikte ortaya çıkar. Kanser kakeksisi, pro-inflamatuar sitokinlerin artmış sentezi ve salgılanması sonucunda protein ve lipidlerin mobilizasyonuna neden olur. Kanser kakeksisi, iştahsızlık, azalmış besin alımı, metabolik anormallikler, azalmış fiziksel aktivite, vücut imajının bozulması, kanser tedavilerinden kaynaklanan toksisite riski, azalmış anabolik hormonlar, kas kitlesinin kaybına bağlı olarak kalp ve solunum yetmezliği, yatak yaraları, yara iyileşmesinde gecikme, fistülleri destekleyen sindirim enzimlerinin azalması gibi bir dizi semptomla kendini gösterir. Kanser kakeksisinin tanısı için kas kitlesinin ciddi bir azalması eşik değeri, 5. persentil kas yapısının altındadır. Tanı için kullanılan yöntemler arasında orta üst kol kas alanı, çift enerjili X-ışını absorpsiyometri, BT görüntüleme veya biyoelektriksel empedans bulunur. Kanser kakeksisi sadece beslenme desteği ile geri döndürülemez. Beslenme müdahalesi, kilo kaybını azaltmak, malnütrisyon kaynaklı kanser tedavisine toleranssızlık, hastaneye yatış süresi ve yaşam kalitesini iyileştirmek için etkilidir. Kanser hastaları genellikle bir diyetisyene başvururlar ve genellikle oral beslenme takviyeleri veya tüp beslenme ile tedavi edilirler. Kanser hastalarıyla ilgilenen her kurumun malnütrisyonu tarama, önleme, ayrıntılı değerlendirme, izleme ve tedavi etme konusunda standart prosedürlere sahip olması gerekmektedir.(AI)