Neoadjuvant Radiotherapy For Rectal Cancer: Short-course Radiation (Scrt) Vs. Long-course Chemoradiation (Lccrt)

Yayın Yılı: 2019
Sayfa Sayısı: 61-68
Kitap Dili : İngilizce

GirişRektum kanserinde neoadjuvan tedavi, postoperatif tedaviye göre hem yan etki profilinin azalması hem de lokal kontrol ve sfinkter korumasının artması nedeniyle standart tedavi haline gelmiştir (Sauer ve ark., 2004). Uzun süreli kemoradyoterapi (45-50.4 Gy/25-28f), özellikle Doğu Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri'nde rektum tümörlerinin tercih edilen tedavisidir. Kısa süreli radyoterapi (25 Gy/5f), uzun süreli tedaviye göre daha ekonomik ve konforlu olduğu için özellikle Kuzey Avrupa'da tercih edilmektedir. Her iki tedavi planı da cerrahi öncesi uygulanır ve radyasyon hedef bölgelerinde benzerdir, ancak toplam radyasyon dozu, fraksiyon boyutu, tedavi süresi, eşzamanlı kemoterapi ve cerrahi zamanlama açısından farklılık gösterir. Hem SCRT hem de LCCRT için güçlü bir kanıt temeli vardır ve her iki yaklaşımın da en güçlü destek, faz III çalışmaların yapıldığı ülkelerden gelmektedir.Bu metinde, kısa süreli ve uzun süreli radyoterapinin etkinliğini destekleyen kanıtlar eşliğinde geleneksel rutin kararlar yerine bireysel koşullara dayalı tedavi seçimi üzerinde durulmaktadır.Kısa Süreli Radyoterapinin Etkinliğini Destekleyen KanıtlarKısa süreli neoadjuvan radyoterapinin başlangıç noktası, İsveç'te cerrahlar tarafından onaylanabilecek, cerrahi tedaviye minimum gecikmeyle uygulanabilecek bir tedavi rejimi arayışıdır. Bu amaçla, yüksek doz fraksiyonu preoperatif olarak 1 haftalık hipofraksiyon rejimi (25 Gy/5f) ile test edildi. Total mezorektal eksizyon (TME) öncesi dönemde İsveç rektum kanseri çalışması (Cedermark ve ark., 1997), resektabl rektum kanseri olan 1.168 hastayı rastgele olarak ya SCRT takiben cerrahi ya da sadece cerrahi alan iki gruba ayırdı ve cerrahi öncesi 5 Gy x 5 uyguladı. Bu, tedavi grubunda sağkalım avantajı elde edilen tek çalışmadır (OS 38% RT vs 30% RT yok; p=0.008; LR 9% vs 26%; p<0.001). Cerrahi koldaki %26 lokal nüks oranı, cerrahi tekniği TME'yi iyileştirdi. Bundan sonra, SCRT'nin rolünü test etmek için TME ile çalışmalar yapıldı. TME'nin kullanımı, rektum kanserinin başarılı yönetiminde dikkatli cerrahi tekniklerin merkezi olduğu konusunda farkındalığı artırmıştır. Hollanda CKVO 95-04 çalışması (Kapiteijn ve ark., 2001), TME sonrası dönemde klinik olarak rezektabl (cT1-3) hastalığı olan 1.805 hastayı rastgele olarak ayırmış ve sağkalım avantajını doğrulamamıştır. Ancak, TME ile 5 yıllık lokal nüks %11 iken, preoperatif radyoterapi ile %5'e önemli ölçüde azalmıştır.(AI)

Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.

Atıf Sayısı :