Bu bölümde, COVID-19 pandemisinin psikofarmakoloji üzerindeki etkileri ele alınmaktadır. Salgın hastalıkların insanlık tarihi boyunca mücadele edilen bir sorun olduğu belirtilmektedir. COVID-19 pandemisinin 2019 yılında Çin'de başladığı ve 2020 yılında tüm dünyada etkilerinin görülmeye başladığı ifade edilmektedir. Bu durumun psikiyatrik tedavi gören hastalarda ve hastalığa yakalananlarda psikiyatrik sağaltımda ilaç tercihlerinde önemli noktaları gündeme getirdiği vurgulanmaktadır.Antipsikotik ilaçlar ve COVID-19 tedavisinde kullanılan ilaçların kardiyovasküler sistem üzerindeki etkilerinin önemli olduğu belirtilmektedir. Özellikle hidroksiklorokin, lopinavir-ritonavir ve azitromisinin QT uzaması ile ilişkilendirildiği ve antipsikotik ilaçların da kardiyovasküler sistem üzerine olumsuz etkiler yaratabileceği ifade edilmektedir. Bu nedenle antipsikotik ilaçların dikkatli bir şekilde kullanılması gerektiği vurgulanmaktadır.Antidepresan ilaçların COVID-19 hastalarında kullanımının prognozu düzeltebileceği belirtilmektedir. Özellikle serotonin geri alım inhibitörlerinin (SSRI) COVID-19 hastalığında mortaliteyi düşürebileceği öne sürülmektedir. SSRI'ların antiinflamatuar etkilerinin enfeksiyöz hastalıklarda olumlu katkıları olduğu daha önce gösterilmiştir. Ayrıca, bu ilaçların epitelyal hücrelerde asit sfingomyelinaz enzim aktivitesini inhibe edebileceği ve hastalarda faydalı olabileceği belirlenmiştir.Sonuç olarak, COVID-19 pandemisinin psikofarmakoloji üzerindeki etkilerinin önemli olduğu ve ilaç tercihlerinde dikkatli olunması gerektiği vurgulanmaktadır. Antipsikotik ve antidepresan ilaçların kullanımının kardiyovasküler sistem ve prognoz üzerindeki etkileri göz önünde bulundurulmalıdır. Ancak, daha fazla araştırma yapılması gerektiği ve güncel bilgilere ihtiyaç duyulduğu ifade edilmektedir.(AI)