Milyarlarca yıl boyunca, tüm bunları değiştirecek insanoğlu ortaya çıkana kadar yeryüzünde hiçbir uygarlık yoktu. İlk insanın ısınmasına ve geceleri görmesine olanak tanıyan ateşin icadı, zaten sıkıcı olan yaşamını trajik bir şekilde uzattı. İnsanoğlunun doğayla savaşı tarım ve çiftçilikle başladı. Çok daha tehlikeli olan bu büyük atılım, insanoğlunun diğer hayvanları köleleştirmesine ve evcilleştirmesine olanak sağladı. İnsanlar daha sonra uygun evlerde yaşamaya başladılar ve bu evler kısa sürede şehir haline geldi. Metaların artı değerini belirlemek için paranın icadı, istemeden de olsa kapitalizmin icadına neden oldu. Daha sonraki yüzyıllarda yoğun yaratıcılık ve felsefi düşünce, güçlü keşiflere ve icatlara yol açtı. Artık bir dizi teknolojik ve kültürel atılımın ardından insanoğlu inanılmaz bir mesafe kat etmişti. İnsanoğlu, metali ve elektriği evcilleştirerek yeniden ileri atılım yapmak üzereydi. İlerleme, yeni bir kolaylık ve eğlence çağını başlatacak ama aynı zamanda Dünya üzerindeki tüm yaşamın varlığını da tehdit edecek hale gelerek, buharı her türlü makineye güç sağlamak için kullanmaya başladı. Buharlı tren, vahşi doğaya yolculuk yapılmasına, karada yollar açılmasına ve güç dengesinin değiştirilmesine olanak sağladı. Verimlilik ve hız getiren demiryolları, kırsal kesimde küçük kasabalar oluşturdu. Edison'un elektriği keşfi, ışık ve ses dünyasının boyun eğmesine olanak sağladı. Ancak inatla fethedilemeyen başka bir sınır kaldı: gökyüzü dünyası. İnsanlar yıllarca uçan makineler yapmaya çalıştı, ancak ilk öncülerin çoğu, ilk deneysel atılımlarının ötesine geçmekte zorlandı. Wright kardeşler yer çekimi kanununa karşı ilk başarılı mücadeleye giriştiklerinde her şey değişti. Tarihi uçuşları ulaşımı sonsuza dek değiştirdi. Gökyüzü evcilleştirilmişti. George Orwell'in nostaljik romanı Daralma (1939), uçakların icadının getirdiği teknolojik yıkımın öyküsünü anlatan önemli bir romandır. Çalışmada bu metin eko eleştiriden yararlanılarak analiz edilecektir. Eko eleştirinin yanı sıra Naess'in derin ekolojisi, Bookchin'in toplumsal ekolojisi, ve Marksist ekoloji de metni daha derinlemesine analiz etmek için kullanılıyor. Metni daha derinlemesine incelemek için bilimsel ve teknolojik dönüşümlerden, siyasi ve sosyal gelişmelerden, dini ve felsefi görüşlerden yararlanılır. Çalışma, canlı ve cansızlar arasında bir bağlantının bulunduğunu ve insan ile biyosfer arasındaki bu yakın ilişkinin, biyosfer korunmadıkça sürdürülemeyeceğini savunmaktadır.