Trombosit transfüzyonu, kanamayı tedavi etmek veya önlemek için trombositopeni veya trombosit fonksiyon bozukluğu olan hastalara yapılan bir tedavi yöntemidir. Bu yöntem, özellikle malign hematolojik hastalıklar, kemik iliği yetmezliği, trombosit fonksiyon bozuklukları gibi durumlarda kullanılmaktadır. Trombositlerin vasküler hasara verdiği yanıtla hemostazda önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Trombosit transfüzyonu, trombosit konsantrelerinin optimum şartlarda hazırlanması, depolanması ve transfüzyonun endikasyonları, güvenliği ve etkinliği ile ilgili bazı soruları da beraberinde getirmiştir. Trombosit transfüzyonunun endikasyonları arasında trombositopeni, trombosit fonksiyon bozuklukları, konjenital trombosit fonksiyon bozuklukları, ilaçlara bağlı trombosit fonksiyon bozuklukları ve metabolik bozukluklar yer almaktadır. Profilaktik trombosit transfüzyonu ise kanaması olmayan trombositopenik hastalara yapılan bir tedavi yöntemidir. Bu yöntem, kanama riskini azaltmak amacıyla kullanılmaktadır. Trombosit sayısı ile kanama riski arasındaki ilişki ve profilaktik transfüzyonun etkinliği konusunda tartışmalar devam etmektedir. Ancak genel olarak, trombosit sayısının 20.000/μL'nin üzerinde olduğu durumlarda büyük kanamanın nadiren meydana geldiği bilinmektedir. Bu nedenle, profilaktik trombosit transfüzyonu için 20.000/μL'lik bir trombosit sayısı eşiği yaygın olarak kabul edilmektedir.(AI)