Bel ağrısı, toplumda sık görülen bir sağlık sorunudur ve iş gücü kaybına neden olabilir. Dünya genelinde bel ağrısı prevalansı yıllık %38, yaşam boyu ise %40 olarak belirtilmektedir. Ülkemizde ise yaşam boyu prevalans kentsel kesimde %50, kırsal kesimde ise %80'e ulaşmaktadır. Bel ağrısı, doktora başvuruda ikinci en sık neden olup cerrahi gerektiren hastalıklar içinde üçüncü sıradadır. Bel ağrılı hastalar farklı semptomlarla doktora başvurabilir ve bu semptomlar geniş bir patoloji grubuyla ilişkili olabilir. Bu nedenle hastaların semptomları, muayene bulguları, laboratuvar bulguları ve radyolojik tetkikler dikkatlice değerlendirilmeli ve gereksiz testlerden kaçınılmalıdır. Bel ağrısı akut ve kronik olarak sınıflandırılabilir. Ağrının köken aldığı dokuya göre ise spinal kökenli ve spinal kökenli olmayan bel ağrıları olarak sınıflandırılabilir. Mekanik olmayan bel ağrıları ise neoplastik, inflamatuvar, enfektif ve metabolik durumlar gibi çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bel ve/veya bacak ağrısıyla başvuran hastaların acil ve yaşamı tehdit eden patolojiler açısından değerlendirilmesi önemlidir.(AI)
Atıf Sayısı :
