Günümüzde geniş spektrumlu antibiyotik ve immünsupresif ilaçların yaygın kullanımı, sitotoksik tedaviye bağlı uzun süren nötropeniler, artan kateter ve invaziv alet kullanımı, artan majör kardiyak ve abdominal cerrahi gibi girişimsel işlemler nedeniyle mantar enfeksiyonları daha sık görülür hale gelmiştir. Bu enfeksiyonlar genellikle Candida ve Aspergillus türlerinden kaynaklanır ve ağır seyirli, hızlı ilerleyen, tanısı zor ve tedaviye dirençli hastalıklar olarak karşımıza çıkar. Fungal enfeksiyonların artmasıyla birlikte tedavi başarısızlığı da önemli bir sorun haline gelmiştir. Antifungal tedaviye yanıtı etkileyen birçok faktör bulunmaktadır ve antifungal direnç bu faktörlerden biridir. Antifungal direnç, primer, sekonder ve klinik direnç olmak üzere üç kısımda incelenir. Direnç mekanizmaları hücre içi ve dışı ilaç geçişinde değişiklikler, ilaç hedef bağlanma bölgesinde değişiklikler, biyosentez yollarında değişiklikler, hücre içi ilaç işlem basamaklarında değişiklikler ve antifungal ilaca bağlı hasarla ilişkili homeostatik stres yanıt yolaklarının upregülasyonu gibi beş ana mekanizma ile meydana gelir. Amfoterisin B direnci nadir görülse de bazı Candida ve Aspergillus suşlarında yüksek minimum inhibisyon konsantrasyonları bildirilmiştir. Ayrıca Scedosporium apiospermum, S. prolificans, Purpureocillium lilacinum ve bazı Fusarium türlerinde de amfoterisin B direnci görülebilir.(AI)
Atıf Sayısı :