Diyabet (DM) hastalığı, dünya genelinde ve ülkemizde giderek artan bir şekilde yaygınlaşmaktadır ve birçok insanı olumsuz etkilemektedir. Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun verilerine göre, dünya genelinde 425 milyon, Türkiye'de ise 6.7 milyon DM hastası bulunmaktadır. Bu hastalıkla ilişkili sağlık harcamalarının ise 2017 yılında 727 milyar dolar olduğu belirtilmektedir. Bu nedenle, diyabet hastalığı hakkında farkındalık oluşturmak, hastalara doğru yöntemleri öğretmek, diyabetten korunma, diyabetik hastaların bakımı ve gözlemi, komplikasyonlardan korunma ve etik yaklaşımların doğru bir şekilde uygulanması konularında hemşirelerin rolü oldukça önemlidir.Diyabet, insülin salınımının bozukluğu veya insülinin etkisinin azalması sonucu hiperglisemi olarak adlandırılan bir durumla karakterize kronik bir metabolik hastalıktır. DM'un risk faktörleri arasında aile geçmişi, obezite, yetersiz ve dengesiz beslenme, fiziksel aktivite eksikliği, stres, yaş, kronik hastalıklar ve önceden geçirilen ameliyatlar yer almaktadır.DM hastalarında görülen belirtiler arasında ağız kuruluğu, zayıflama, bulanık görme, aşırı yeme ve içme, sık idrara çıkma, idrar yolu enfeksiyonları, ayaklarda uyuşma, karıncalanma ve yanma hissi, genital enfeksiyonlar, ciltte kaşıntı ve kuruluk, yorgunluk gibi durumlar bulunmaktadır.DM tedavi programında yaşam tarzı değişiklikleri, antidiyabetik ilaçlar ve insülin tedavisi uygulanmaktadır. Cerrahi operasyon geçiren DM hastalarında ise çeşitli komplikasyonlar gelişebilir. Bu komplikasyonların riskini etkileyen faktörler arasında hastalığın varlığı, diğer metabolik hastalıklar, yaş, genel sağlık durumu, beslenme düzeyi, ameliyat öncesi hazırlık, anestezi şekli ve süresi yer almaktadır.Diyabetik hastaların metabolizması dengesiz olduğu için cerrahi girişimlerde insülin dengesi daha da bozulabilir. Cerrahi işlemler, stres tepkisini uyararak kanama, travma ve enfeksiyon gibi rahatsızlıklara sebep olabilir. Bu nedenle, diyabet hastalarının cerrahi süreçlerinde özel bir bakım ve dikkat gerekmektedir.(AI)