Atopik dermatit, kronik kaşıntılı bir cilt hastalığıdır ve dünya genelinde en sık görülen enflamatuvar cilt hastalıklarından biridir. Genellikle yaşamın ilk birkaç yılında ortaya çıkar ve çocukların %10-20'si ve yetişkinlerin %1-3'ü bu hastalıktan etkilenir. Atopik dermatit, astım ve alerjik rinit gibi diğer alerjik hastalıklarla ilişkilidir ve alerjik yürüyüşün ilk adımı olarak kabul edilebilir. Besin alerjisi, cilt bariyer defekti ve erken başlangıçlı atopik dermatit arasında bir ilişki olduğu düşünülmektedir. Beslenme faktörleri, gebelik süresince maternal diyetin özellikleri, emzirme süresi, yaşamın ilk birkaç yılında besin proteinlerinin maruziyeti gibi, atopi ve atopik dermatit önlenmesi için potansiyel hedefler olarak değerlendirilmiştir. D vitamini, atopik dermatit ile ilişkili bir potansiyel hedeftir. D vitamini eksikliği, güneşten korunma davranışları ve iç mekan istihdamının artmasıyla birlikte yaygın hale gelmiştir. D vitamini eksikliği, alerjik hastalık gelişimi ile ilişkili olabilir. Atopik dermatit patogenezinde cilt bariyer bütünlüğündeki bozulma, çevresel ve nütrisyonel faktörler, enfeksiyöz ajanlar ve immün disregülasyon rol oynar. Cilt bariyerindeki bozulma, filaggrin genindeki mutasyonlar ve azalmış filaggrin ekspresyonu ile ilişkilidir. Atopik dermatitli bireylerde antimikrobiyal peptidlerin eksik olduğu ve Staphylococcus aureus'un sık görüldüğü gösterilmiştir. D vitamini, atopik dermatit etyopatogenezinde potansiyel bir rol oynayabilir.(AI)
Atıf Sayısı :