Bu bölümde, diş hekimliği ve ortodontik tedavilerde kullanılan vibrasyon uygulamaları üzerine yapılan çalışmalar incelenmiştir. Ortodontik tedavi süresinin uzun olması çeşitli olumsuz etkilere neden olabilmektedir. Bu nedenle, tedavi süresini kısaltmak ve hasta memnuniyetini artırmak için çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemler arasında kapaklı braketler, robotik teller, lazer terapisi, elektrik akımları, farmokolojik ajanların enjeksiyonu, distraksiyon osteogenezisi, kortikomiler ve osteoperforasyonlar bulunmaktadır. Ancak bu yöntemlerin etkinliği hakkında sınırlı bilimsel kanıtlar bulunmaktadır. Son zamanlarda, düşük şiddetli mekanik vibrasyonun ortodontik diş hareketini hızlandırabileceği düşünülmektedir. Mekanik vibrasyon, sistemik, invaziv olmayan ve döngüsel bir biyofiziksel uyarı biçimi olarak tanımlanmaktadır. Kemik hücrelerinin mekanik titreşime tepkisi hakkında henüz tam olarak anlaşılamamış olsa da, osteosit hücrelerinin bu uyarıya ilk cevabı verdiği düşünülmektedir. Osteositler, alveolar kemikte bulunan erken mekano-tepki hücreleri olarak tanımlanmaktadır. Mekanik yüklemenin başlangıcından sonra osteositlerde gen ekspresyonunda artış olduğu gözlemlenmiştir. Vibrasyonun, osteositlerdeki sinyal yollarını tetikleyerek ortodontik diş hareketini hızlandırabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle, mekanik vibrasyonun ortodontik tedavilerde kullanılması üzerine yapılan çalışmalar önemli bir araştırma alanı olmuştur.(AI)