Kalp, insanın yaşaması için hayati öneme sahip bir organdır ve kalp sağlığıyla ilgili herhangi bir sorun, genel sağlık durumunu ciddi şekilde etkileyebilir. Kalp hastalıkları, kalpten çıkan damarlar, kalbe kan taşıyan damarlar, kalbi besleyen damarlar, kalp ritmi veya kalp kapaklarında yaşanan problemler şeklinde ortaya çıkabilir. Bu problemler tedavi edilmezse, hastanın yaşam kalitesini düşürebilir ve ani ölümlere yol açabilir. Kalp hastalıkları çeşitli cerrahi ve cerrahi dışı yöntemlerle tedavi edilebilir.Son 70 yılda bilimsel çalışmalar ve teknolojinin ilerlemesiyle birlikte açık kalp ameliyatları büyük bir gelişme göstermiştir. Ancak bu ameliyatlar öncesinde hastalar detaylı bir tanı ve tedavi sürecinden geçmektedir. Ameliyat süreci, hastanın genel sağlık durumunun korunması için gerekli hazırlıkların tamamlanmasının ardından gerçekleşir. Ameliyat sırasında vücutta gerekli dezenfeksiyon sağlandıktan sonra hasta ameliyathaneye alınır. Açık kalp ameliyatı genellikle 3 ila 4 saat sürer.Açık kalp ameliyatında kalp ve akciğerler devre dışı bırakılabileceği gibi kalp çalışır durumdayken de ameliyat gerçekleştirilebilir. Bu ameliyat sürecinde tüm risk faktörleri değerlendirilir ve gerekli önlemler alınır. Ameliyat sonrasında solunum cihazına bağlanan hastalar yaklaşık 4-6 saat sonra uyanır. Açık kalp ameliyatlarında yoğun bakım süresi ise minimum 24 saat civarındadır.Kalp cerrahisi, koroner arter hastalıkları, kalp kapak hastalıkları, kalp tümörleri, kalp ritim bozuklukları, perikard hastalıkları ve kalp yaralanmaları gibi durumlar için uygulanır.Kalp cerrahisinde kullanılan insizyonlar arasında en yaygın olanı median sternotomi kesidir. Bu kesinin yanı sıra posterolateral torakotomi, anterolateral torakotomi, trans-sternal bilateral torakotomi ve torakoabdominal insizyon gibi farklı kesiler de kullanılabilir.Sonuç olarak, kalp cerrahisi, kalp hastalıklarının tedavisinde önemli bir yöntemdir ve teknolojinin ilerlemesiyle birlikte cerrahi teknikler de gelişmektedir. Bu gelişmeler sayesinde hastaların cerrahi insizyon oranına bağlı ağrıları azalmakta, enfeksiyon görülme oranı daha düşük olmakta ve hastane kalış süresi kısalmasıyla birlikte hasta konforu artmaktadır.(AI)