Bu makalede, hemşirelik eğitiminde kanıta dayalı öğretim stratejilerinin önemi ve uygulanması üzerinde durulmaktadır. Kanıta dayalı uygulama, dünya genelinde hemşireler tarafından hasta bakımında yüksek kaliteli ve etkili sağlık hizmeti sunmak amacıyla geliştirilmekte ve uygulanmaktadır. Uluslararası düzeyde, lisans öğrencilerinin klinik karar verme ve mesleki uygulamalarla ilgili beceri ve bilgilerinin kanıta dayalı uygulama ile ilişkilendirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Kanıta dayalı uygulama, lisans eğitimi yıllarında başlayan ve mesleki kariyer boyunca geliştirilen bir ömür boyu öğrenme yaklaşımı olarak önerilmektedir. Bu alandaki sorunları ve eksiklikleri gidermek için çeşitli öğretim stratejileri belirlenmiştir. Öğretim stratejileri belirlenirken, kurumsal politikalar kadar öğrenci ve öğretmenin de dikkate alınması gereken faktörler olduğu önemlidir. Kültürel değerler ve bakış açıları da dikkate alınarak öğretim stratejileri planlanmalıdır. Öğretmenler, kanıta dayalı hemşirelik uygulamalarının bakım kalitesini ve hasta sonuçlarını iyileştirdiğine inanmalı, bu alanda yeterli bilgi ve beceriye sahip olmalı, bu uygulamaları kendileri gerçekleştirebilmeli, öğrencileri klinikte kanıt kullanmaya teşvik etmeli ve planladıkları eğitimleri tutarlı bir şekilde gerçekleştirmelidir. Bu nedenle, lisans döneminde iyi bir kanıta dayalı uygulama eğitimi planlanmalı ve öğrencilerin uygun öğretim stratejileriyle bu becerileri kazanmaları sağlanmalıdır. Öğrencilerin kanıta dayalı uygulamayla ilgili bilgileri arttıkça, hasta bakımında kanıt kullanımını daha fazla kullanmaktadırlar. Bu nedenle, lisans döneminden itibaren öğrencilerin hasta bakımında bu bilgileri kullanmaya teşvik edilmeleri önemlidir. Kullanılacak öğretim stratejilerinin etkili ve yenilikçi bir pedagojik yaklaşımla sunulması önemlidir. Aksi takdirde, bu stratejiler sadece okul hayatıyla sınırlı kalır ve öğrenciler işe başladıklarında kanıta dayalı uygulamayı kullanmazlar.(AI)