Bu bölümde, akut beyin hasarı olan hastalarda sedasyonun önemi ve gerekliliği üzerinde durulmaktadır. Kafa travmaları, özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde genç nüfusta ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde ise her yıl 1.5 milyon insan kafa travmasına maruz kalmakta ve bu travmalardan kaynaklanan beyin hasarı ölümlerin yaklaşık üçte birini oluşturmaktadır.Kafa travmalı hastalara yaklaşım sürecinde sedasyon, farklı evrelerde gereklidir ve dikkat, bilgi ve beceri gerektiren bir uygulamadır. Sedasyonun amaçları arasında anksiyete, korku ve huzursuzluğu gidermek, ağrılı veya korkutucu girişimlerde istenmeyen psikolojik yanıtları azaltmak, istemsiz motor davranışları kontrol etmek ve pozisyon kaynaklı rahatsızlık duygusunu azaltmak yer almaktadır.Kafa travması sonrası sedasyon endikasyonları arasında kafa içi basınç artışını önlemek ve çekim kalitesini artırmak için nöroradyolojik inceleme sırasında sedasyon gerekliliği bulunmaktadır. Ayrıca nöro-yoğun bakıma alınan hastalarda beyin oksijen tüketiminin azaltılması, intrakraniyal hipertansiyonun yönetimi, nöbetlerin tedavisi ve engellenmesi, entübasyonun sağlanması ve mekanik ventilasyonun sürdürülmesi, ağrı ve endişenin kontrolü gibi durumlarda da sedasyon gerekmektedir.Bu hastaların yoğun bakım ünitelerindeki ilk günlerinde %77-90 oranında sedasyon gerekliliği bulunmaktadır. Ancak aşırı sedasyon, yoğun bakım süresini uzatabilirken, hafif sedasyon ise istenmeyen etkilere yol açabilir. Bu nedenle, sedatif ajanların serebral fizyoloji üzerindeki etkileri iyi bilinmeli ve uygun bir sedatif strateji uygulanmalıdır.(AI)
Atıf Sayısı :