Günümüzde teknolojik ve farmakolojik gelişmeler sayesinde ameliyathane dışı anestezi uygulamalarında ciddi bir artış görülmektedir. Bu artış, tanısal ve minimal invaziv girişimsel alanlardaki hızlı gelişme kadar anestezi alanında da ameliyathane dışında güvenli uygulamaları sağlayacak ekipmanlardaki gelişmeye bağlıdır. Ameliyathane dışında pek çok farklı yerde pek çok farklı prosedür için anestezi uygulanması gerekmektedir. Bu prosedürler, elektif tanısal prosedürlerden hayat kurtarıcı acil durumlara kadar geniş bir yelpazededir. Hasta popülasyonu ise her yaşta ve sıklıkla pek çok ek hastalığı olan hastaları kapsamaktadır. Ameliyathane dışında anestezi uygulamaları sırasında havayolu ve ventilasyon problemleri artabilir. Bu durumlar arasında olası havayolu problemlerine yabancı yardımcı personel, ortamın küçük ve kalabalık olabilmesi, pozisyon vermede güçlükler, sıklıkla karanlık ortamda çalışma, radyasyon içeren ortamlarda alınması gereken önlemlerin çalışmayı güçleştirmesi, MR varlığında uyumlu malzemelerin ihtiyacı ve havayolunun paylaşılmasını gerektiren girişimlerin sıklığı bulunmaktadır. Ameliyathane dışı anestezi uygulamalarında havayolu yönetimi, oksijenizasyon ve ventilasyon ile ilgili minimum standartların sağlanması gerekmektedir. Sedo-analjezi uygulamaları sırasında apne epizodlarına en çok sedasyona bağlı havayolu obstrüksiyonuna rastlanmaktadır. Bu durumun nedeni sedatif hipnotik ajanlardır. Üst havayolu kaslarının disfonksiyonu ve yumuşak damağın arkasındaki kıkırdak dokusu içermeyen velofarinks obstrüksiyona en yatkın bölümdür.(AI)