Bu makalede, yoğun bakım ünitesinde kan ve kan ürünlerinin transfüzyonu konusu ele alınmaktadır. Kan, farklı görevlere sahip hücresel elemanların bulunduğu canlı bir doku olarak kabul edilir. Kan transfüzyonlarının doku nakli gibi değerlendirilmesi gerekmektedir. Transfüzyonun gerçekten gerekli olup olmadığı sorusu önemlidir çünkü kan transfüzyonlarının birçok komplikasyonu vardır. Bu nedenle, kar zarar oranı dikkatlice değerlendirildikten sonra transfüzyon yapılmalıdır.Bir vericiden alınan tam kan, santrifüj edildikten sonra farklı komponentlere ayrılır. Eritrosit süspansiyonu, trombosit süspansiyonu, taze donmuş plazma ve kriyopresipitat en sık kullanılan ürünlerdir. Bu ürünler, pıhtılaşmayı önlemek için antikoagülan maddeler ve hücrelerin metabolizması için koruyucu sıvılar eklenerek elde edilir. Bu ürünler uygun sıcaklıkta saklanır ve uygun zamanda ve endikasyonda kullanılır.Yoğun bakım hastalarında sık sık anemi görülür. Anemi, hemoglobin değerinin belirli bir seviyenin altında olması olarak tanımlanır. Yoğun bakım hastalarının çoğunluğunda anemi görülür ve bu durumun farklı etyolojik sebepleri vardır. Anemi gelişimine katkıda bulunan faktörler arasında günlük kan alımı, travma, cerrahi alan ve gastrointestinal sistemden kaynaklanan kan kaybı, inflamatuar sitokinlerin kan üretimini baskılaması, ilaçların kemik iliğini baskılaması ve beslenme desteğinin yetersiz olması sayılabilir. Aneminin tedavisinde eritropoetin kullanımı önerilebilir, ancak ilaca direnç ve trombotik olaylara yatkınlık gibi yan etkileri göz önünde bulundurulmalıdır.Bu makalede, yoğun bakım hastalarında kan transfüzyonunun önemi ve aneminin etyolojisi üzerinde durulmaktadır. Yoğun bakım hastalarında aneminin sık görülmesi ve tedavi edilmesi gereken bir durum olduğu vurgulanmaktadır.(AI)