Bu makalede, yoğun bakım ünitelerinde hastaların yatışında etik konusu ele alınmaktadır. Yoğun bakım pratiği, poliomiyelit salgını sonrasında yaşam desteği sağlamak amacıyla başlamış ve zamanla gelişmiş teknolojilerin kullanımıyla hastaların daha iyi desteklenmesi mümkün hale gelmiştir. Ancak, bu gelişmelerin maliyeti yüksek olup, yoğun bakım ünitelerinin etkinliği ve verimliliğinin artırılması gerekmektedir. Anestezistler, yoğun bakımda önemli bir rol oynamaktadır çünkü ağır hastaların hayatta kalmasına yönelik multidisipliner bir yaklaşım gerektiren becerilere sahiptirler. Anestezistlerin fizyoloji, patofizyoloji ve farmakolojiye olan hakimiyeti, kritik hastalarla çalışmak için mükemmel bir temel oluşturur. Yoğun bakım doktorlarının geniş bir bilgi tabanına sahip olmaları gerekmektedir. Yoğun bakıma hangi hastaların yatırılması gerektiği ise hala tartışmalı bir konudur. Bu nedenle, 'Yoğun Bakıma Kabul Kriterleri' oluşturulmuştur. Bu kriterler, yoğun bakıma kabul edilecek hastaları belirlemeyi amaçlamaktadır. Her hastanenin kendi ihtiyaçlarına göre kılavuzlar oluşturması önerilmektedir. Bu makalede, öncelik modeli, klinik model ve karma model olmak üzere üç farklı model açıklanmaktadır.(AI)