Bu çalışmada, infertilite tedavisinde kullanılan yöntemler ve hemşirenin rolü incelenmiştir. Infertilite, düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen gebeliğin elde edilemediği bir üreme sistemi hastalığıdır. Infertilite tedavisine başvuran bireylerin çoğu tıbbi ve cerrahi müdahalelerle tedavi edilebilirken, bazıları yardımcı üreme teknikleri kullanılarak tedavi edilebilmektedir. Günümüzde infertilite tedavisinde birçok gelişme olmuştur. İlk olarak 1978 yılında in vitro fertilizasyon ve embriyo transferi (IVF-ET) yöntemi ile Luise Brown dünyaya gelmiştir. Bu yöntemle birlikte infertilite tedavisi gelişim sürecine girmiştir. Ayrıca klomifen sitrat, menopozal gonadotropin (hMG), gonadotrop relasing hormon (GnRH) agonistleri ve antagonisleri gibi ilaçlar da infertilite tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır. Türkiye'de ise IVF-ET yöntemi ile ilk kez 1989 yılında Ece bebek dünyaya gelmiştir. Infertilite tedavisinde tıbbi ve tıbbi olmayan tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Tıbbi tedavi, ovulasyon indüksiyonu için kullanılan ilaçları içermektedir. Kadında en sık görülen infertilite nedenlerinden biri olan ovulatuar disfonksiyonların tedavisinde ovulasyon indüksiyonu kullanılmaktadır. Erkekte ise infertilite nedenine bağlı olarak tedavi uygulanmaktadır. Hemşireler, infertilite tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır. Tedavi öncesinde çiftlere tanı testleri hakkında bilgi verilmeli ve tedavi seçenekleri sunulmalıdır. Ayrıca tedavi sürecinde hastaların fiziksel ve psikolojik ihtiyaçlarına destek olmalı ve tedaviye uyumlarını sağlamalıdır. Hemşireler, infertilite tedavisinde hasta eğitimi, ilaç yönetimi ve tedavi sürecinin takibi gibi görevleri üstlenmektedir. Bu çalışma, infertilite tedavisinde kullanılan yöntemlerin ve hemşirenin rolünün önemini vurgulamaktadır.(AI)