Kanser, günümüzde önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Son 30 yılda kanser vakaları dünya genelinde iki kat artmıştır ve birçok ülkede ikinci en sık ölüm nedeni haline gelmiştir. 2025 yılında ise yıllık yeni kanser vakalarının sayısının 19 milyona ulaşması beklenmektedir. Kanser, sadece fiziksel sorunlara yol açmakla kalmayıp, ruhsal zorlanmalara da neden olmaktadır. Bu da hastalığın seyri ve tedavi başarısını olumsuz etkilemektedir. Kanser tanısı alan kişilerde korku, çaresizlik, değersizlik gibi duygular ortaya çıkar ve kişinin psikolojik dengesini etkiler. Kanser, sadece hastayı değil, ailesini ve yakın çevresini de etkileyen bir sorundur. Bu nedenle kanser hastalarının tedavi sürecinde tıp ve psikiyatri alanlarının birleştiği bir yaklaşım gerekmektedir. Kanser tanısı alan kişilerde çeşitli ruhsal ve davranışsal reaksiyonlar görülmektedir. Bu reaksiyonlar kanserin özelliklerine, hastanın kişilik özelliklerine ve çevresel faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir. Kanser tanısı alındıktan sonra en sık görülen tepki inkardır. Bu tepki, çaresizlik ve kaygı duygularından korunmak için kullanılan bir savunma mekanizmasıdır. Ardından öfke ve depresyon ortaya çıkar. Öfke ve isyanını ifade edemeyen hastalarda depresyon riski artar. Bu nedenle tedavi ekibi olarak hastaların öfke ve duygusal tepkilerini anlamak ve yönetmek önemlidir.(AI)
Atıf Sayısı :