Tetanoz, bakterinin ürettiği nörotoksinler nedeniyle oluşan kas spazmlarıyla karakterize ölümcül bir hastalıktır. Doğru şekilde uygulanan bağışıklama yöntemleriyle önlenebilen bir hastalık olmasına rağmen, hala tetanoz vakalarının görülmesi hastalığın önemini korumaktadır. Tetanozun tarihçesi, Mısır'da yapılan ilk tanımlamadan başlayarak, antitoksinin bulunmasıyla aktif bağışıklığın sağlanmasına kadar uzanmaktadır. Tetanoz, özellikle gelişmekte olan ülkelerde yetersiz aşılama ve proflaksi uygulamalarının olduğu durumlarda sıklıkla görülen ve yüksek mortaliteye sahip bir hastalıktır. Dünya çapında her yıl binlerce ölüme neden olan tetanoz, Amerika Birleşik Devletleri'nde de nadir görülen bir hastalıktır. Türkiye'de ise tetanoz vakaları nadiren de olsa görülmektedir. Tetanozun etiyolojisi ve patogenezi, Clostridium tetani bakterisinin salgıladığı tetanospazmin adlı nörotoksinin sinir sistemine etkisiyle ilişkilidir. Tetanozun klinik belirtileri arasında kas spazmları, sempatik sinir sistemi üzerindeki etkileri ve otonomik instabilite yer almaktadır. Tetanozun kuluçka süresi 3 ila 21 gün arasında değişmekle birlikte, genellikle 8 gün olarak kabul edilmektedir. Tetanozun klinik tipleri arasında en sık ve en ciddi olanı generalize tetanozdur. Tetanozun tedavisinde tetanoz immünglobulini kullanılmaktadır.(AI)