Bu bölümde, karın travmalı hastalara yaklaşım konusu ele alınmaktadır. Karın, meme başı çizgisinden supra pubik alana kadar olan bölgeyi kapsar ve içinde bulunan organlar periton adı verilen bir yağ tabakası ile sarılıdır. Karın travmalı hastalarda, kinetik enerjinin organlar üzerindeki etkisinin klinik yansıması görülür. Batın içindeki kanamalar, batın içi irritasyona neden olmadığı sürece klinik belirtiler göstermeyebilir. Bu nedenle, retroperitona olan kanamalarda tanıda gecikmeler olabilir. Karın travması, hayati derecede önemli bir durumdur ve etkili bir tedavi gerektirir. İlk değerlendirme ve tedavi planı, hastanın yaşamının idamesi için son derece önemlidir. Karın içi organlar, çevresinde kalın bir zırh olmadığından yaralanmaya daha açıktır. Karın travmaları, penetran ve künt olmak üzere ikiye ayrılır. Penetran travmalarda dışa kanama olasılığı yüksektir, künt travmalarda ise muayene ve anamnez önem kazanır. Karın travmalı hastalarda kullanılan testler biyokimyasal, radyolojik ve girişimsel olarak sınıflandırılabilir. Biyokimyasal testlerde kan sayımı, kan gazı, biyokimya gibi parametreler kullanılırken, radyolojik tetkikler arasında düz karın grafisi, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme yer alır. Bu tetkiklerin doğru sonuç verebilmesi için klinisyenin hangi testi, ne zaman ve niçin kullanacağını iyi bilmeli ve sonuçları etkin bir şekilde yorumlamalıdır.(AI)