Boğulma, sıvı dolu bir ortama dalma veya batma sonucunda gelişen birincil solunumsal yetmezlik durumudur. Dünya genelinde her yıl 372 bin kişi boğulma nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Türkiye'de ise 1999 ile 2008 yılları arasında 1407 kişi boğulma sonucu yaşamını yitirmiştir. Boğulma oranı özellikle yeni yürümeye başlayan küçük çocuklar, adolesanlar ve yaşlılarda artmaktadır. Boğulma olaylarında hastanın prognozunu belirleyen en önemli faktörler hipoksinin ciddiyeti ve süresidir. Suyun tatlı veya tuzlu olması boğulma sonucu oluşan solunumsal yetmezliği etkilememektedir. Hastaneye başvuran hastaların solunum ve dolaşımı iyi olanlar genellikle daha iyi bir prognoza sahiptir. Hastaya müdahale edilirken boğulmaya sebep olabilecek faktörler değerlendirilmelidir. Hastanın su altında ne kadar kaldığı, travma şüphesi, suyun sıcaklığı ve temizliği gibi bilgiler önemlidir. Hastane öncesi yönetimde hastanın hızla sudan çıkarılması ve CPR'nin başlatılması gerekmektedir. Servikal travma şüphesi varsa servikal immobilizasyon yapılmalıdır. Hastanın solunumu varsa maske ile, solunumu olmayanlarda ise ambu ile oksijen verilmelidir. Ambulans çağrılan vakalarda suni solunum ihtiyacı olan hastalar hastaneye nakledilmelidir. Acil serviste hastanın hava yolu güvenliği kontrol edilmeli ve ventilasyon sağlanarak oksijen saturasyonu %94'ün üzerinde tutulmalıdır.(AI)