Bu makalede, batın travmalarının genel olarak künt ve penetran travma olmak üzere iki grupta incelendiği belirtilmektedir. Bu ayrımın sebebi, travma mekanizmasına bağlı olarak oluşabilecek yaralanmanın bölgesi, şiddeti ve dolayısıyla hasta yönetimindeki farklılıklardır. Abdominal bölge, peritoneal kavite, retroperitoneal alan ve pelvik kavite olmak üzere 3 ana bölgeden oluşmaktadır. Travma hastasının değerlendirilmesinde bu 3 bölgenin gözden geçirilmesi oldukça önemlidir. Batın travmalarında en sık yaralanan organın karaciğer olduğu belirtilmektedir. Ancak spor yaralanmalarında dalak yaralanmalarının daha sık görüldüğü ifade edilmektedir. Abdominal travma sonrası ölümlerin genellikle masif kanamaya bağlı hipovolemik şok gelişmesi nedeniyle olduğu ve bu ölümlerin uygun ve hızlı müdahale yapılamaması durumunda travmadan sonraki saatler içinde gerçekleştiği belirtilmektedir. Hayatta kalan hastalar için ise hastanedeki tedavi dönemlerinde infeksiyon sonucu sepsis gelişimi, çoklu organ yetmezlikleri, mortalite ve morbiditeye neden olduğu ifade edilmektedir. Bu nedenle, batın travmalarının ciddi sonuçlara yol açabileceği ve hızlı ve etkili müdahalenin hayati önem taşıdığı vurgulanmaktadır.(AI)