Deniz ortamı, insanların doğal yaşam alanı olmamasına rağmen, günümüzde giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Bu durum, karasal alanların canlılık açısından tahribatının artmasıyla birlikte ortaya çıkmaktadır. İnsanlar doğuştan yüzme yeteneğine sahip olsalar da zamanla bu yeteneklerini unuturlar ve deniz ortamı onlar için tehlikeli bir hal alır. Deniz ortamında bulunan canlılarla temas, yaralanmalara ve zehirlenmelere neden olabilir. Deniz canlıları, savunma veya avlanma amaçlı olarak zehir sistemleriyle donatılmıştır. İnsanların denizle ve içinde yaşayan organizmalarla teması arttıkça, deniz canlıları kaynaklı yaralanmaların ve zehirlenmelerin etkisi de artacaktır. Deniz gıda kaynaklı zehirlenmeler büyük salgınlara yol açabilirken, zehirli organizmaların doğrudan neden olduğu zehirlenmeler de önemli bir sağlık sorunudur. Ülkemizde daha az yaygın olmakla birlikte köpekbalıkları gibi büyük deniz canlıları tarafından yapılan saldırılar da ölümlere neden olabilmektedir. Bu nedenle, doktorların deniz organizmalarının oluşturduğu tehlikelerden haberdar olması ve uygun tedavi seçeneklerini bilmesi önemlidir. Deniz canlıları kaynaklı yaralanmalar ve zehirlenmelerin epidemiyolojisi hakkında çok fazla bilgi bulunmamaktadır. Ancak, her yıl ortalama 50.000 deniz kaynaklı zehirlenme meydana gelmektedir. Son yıllarda, bu hayvanların neden olduğu yaralanma sayısı artmıştır. Ülkemiz, deniz çeşitliliği açısından zengin bir ülke olup, deniz kültürü ve su sporları açısından da önemli bir potansiyele sahiptir. Bu çeşitlilik, zehirli deniz hayvanlarının varlığını da içermektedir. Son zamanlarda, bazı yırtıcı balıkların yerli olmayan sularda salınması nedeniyle zararlı zehirli yırtıcı popülasyonları artmaktadır.(AI)