Bu metinde, dalış acilleri ve dalış fizyolojisi hakkında bilgiler verilmektedir. Disbarizm olarak da bilinen dalış acilleri, çevre basıncındaki değişikliklerin insan vücudu üzerindeki etkilerini ifade eder. Bu etkilerin başlıcaları dekompresyon hastalığı ve arteriyel gaz embolisidir. Dalış fizyolojisi ise bir dalgıcın dalışla ilişkili yaralanmalarını değerlendirmek için gazların fiziği ve basınç fiziği hakkında bilgi sahibi olmayı gerektirir. Dalışta en sık kullanılan gazlar arasında hava, oksijen, nitrojen, helyum ve argon bulunur. Nitrojen narkozunun etkisini azaltmak için derin dalışlarda genellikle helyoks kullanılırken, nitrojenin vücutta biriken miktarını azaltmak için nitroks kullanılabilir. Hobi amaçlı dalışlar genellikle 40 metreden daha sığ sularda gerçekleştirilir ve bu dalışlarda scuba kullanılır. Scuba kullanılan dalışlarda solunan gazın büyük bir kısmı azot olup, derinlik ve dalış süresi arttıkça dokular ve kanın nitrojenle dolgunluğu artar. Bu nedenle, dalgıçların su yüzeyine yavaş ve aralıklı şekilde çıkması önemlidir. Hızlı yükselme durumunda, çözünmüş gazlar dokularda veya damarlarda kabarcıklar oluşturabilir ve bu durum dekompresyon hastalığına yol açabilir. Dekompresyon hastalığı, kabarcıkların konum, sayı ve boyutuna bağlı olarak hafif semptomlardan ciddi semptomlara kadar değişen belirtiler gösterebilir. Kabarcık fizyolojisi, dekompresyon hastalığının patofizyolojisini ve tedavisini anlamak için önemlidir. Kabarcıklar, dokuda kaldıklarında ve emboli oluşturduklarında vücuda zarar verebilir.(AI)
Atıf Sayısı :