Bu makalede, hipertriyoidi ve tiroid fırtınası gibi tiroid hastalıklarının tanımı ve fizyopatolojisi üzerinde durulmaktadır. Tiroid bezi, tiroksin (T4) ve triiodotironin (T3) adı verilen tiroid hormonlarını salgılayan bir endokrin organdır. Hipertriyoidi, tiroid hormonunun fazla üretilmesi ve dolaşıma salınmasıyla ortaya çıkan bir durumu ifade ederken, tirotoksikoz ise dolaşımda aşırı tiroid hormonlarının bulunması durumunu anlatır. Bu durumlar subklinik hipertirodizmden tirotoksikoz krizine kadar değişebilen klinik belirtilere neden olabilir ve hayatı tehdit edebilir. Tiroid hormonu metabolizmayı etkileyerek metabolizma hızını, kalp hızını, solunum sayısını, vücut ısısını ve sinir sistemi uyarılabilirliğini artırır. Bu nedenle tedavi edilmeyen tirotoksikoz krizinde ölüm oranı yüksektir. Çoğu tirotoksikoz vakası otoimmün hastalıklardan kaynaklanır ve Graves hastalığı genç kadınlarda, toksik nodüler guatr ise yaşlı kadınlarda daha sık görülür. Tiroid hormonu salınımı hipotalamus-hipofiz-tiroid ekseni tarafından düzenlenir ve bazı fizyolojik ve patolojik durumlarda artabilir. Tiroid hormonları hücre düzeyinde etki ederek protein sentezi ve hücresel kaskatları uyarmaktadır. Tiroid hormonlarının çoğu dolaşımda proteinlere bağlı olarak taşınır ve sadece serbest halde bulunan tiroid hormonları klinik olarak önemlidir. İyodür, tiroid hormonu üretimi için önemli bir substrattır ve fazla alınması bazı etkilere neden olabilir. Bu makalede, hipertriyoidi ve tiroid fırtınası gibi tiroid hastalıklarının tanımı ve fizyopatolojisi üzerinde durulmaktadır.(AI)