Senkop, tıbbi müdahale olmaksızın kendiliğinden ortaya çıkan ve tamamen düzelen bir durumdur. Bu durum, postural tonus kaybı ve kısa süreli bilinç kaybı semptomlarıyla karakterizedir. Senkop, serebral hipoperfüzyon mekanizmasıyla oluştuğu düşünülen bir durumdur. Her yıl acil servis başvurularının %1-2'sini ve hastane başvurularının %6'sını oluşturur. Senkop, her dört kişiden birinin hayatının bir döneminde yaşadığı tahmin edilen bir durumdur. Yaş ilerledikçe sıklığı ve morbidite riski artar.Senkopun patofizyolojisi, etyolojiden bağımsız olarak benzer mekanizmalarla oluşur. Serebral perfüzyonun %35 azalması veya 5-10 saniye süren hipoperfüzyon, semptomatik senkop tablosuna yol açar. Sonuç olarak, senkopun temel patogenezi, beyinde bilincin devamından sorumlu olan yapıların geçici olarak yeterli kan akımının veya beslenmesinin kaybıdır.Senkopun patogenezi dört temel mekanizma ile ilişkilidir. Bunlar; kardiyak outputta azalma, damar direncinde ani kayıp, serebrovasküler hastalıkların neden olduğu serebral perfüzyonda azalma ve beyin beslenmesini veya demiyelinizasyonunu bozan nedenlerdir.Bu metinde, 43 yaşında bir kadın hastanın senkop şikayetiyle acil servise başvurduğu bir vaka örneği sunulmaktadır. Hastanın başvuru anında vital bulguları normaldir ve fizik muayenesi de normal sonuçlar verir. Yönetim süreci hakkında daha fazla bilgi verilmemektedir.(AI)