Bu bölümde, göçün çocuk ve ergenlerin ruh sağlığı üzerindeki etkileri incelenmektedir. Göç, bir bölgeden başka bir bölgeye yer değiştirme olarak tanımlanmaktadır ve ekonomik, politik, sosyolojik ve psikolojik boyutları olan karmaşık bir olgudur. Göç, insanın içinde yetiştiği mekân ile kurduğu bağı zedelediği için ruh sağlığı üzerine etkileri olabilecek bir durumdur. Son 30 yılda göçün yaygınlaşmasıyla birlikte göç ve ruh sağlığı üzerine yapılan araştırmalar artmıştır. Göç ile ilişkili kavramlar arasında en çok belirsizlik yaşanan terimler \"mülteci\" ve \"göçmen\"dir. Göçmen genel bir tanımken, mülteci çeşitli uluslararası anlaşmalarla tanımlanmış ve çerçevesi belirlenmiş bir kavramdır. Göç sürecinde birey sadece fiziksel bir yer değişikliği yaşamaz, aynı zamanda içinde yetiştiği ortamın sosyoekonomik ve sosyokültürel koşullarından, inanç sisteminden ve toplumsal normlarından da kopar. Bu nedenle göçün insan ruh sağlığını etkilemesi kaçınılmazdır. Göç, bir kriz ya da travma durumu olarak düşünülebilir ve kişinin bu krizi anlamlandırma biçimi, bilişsel olarak işleme biçimi de ruhsal açıdan nasıl etkileneceğini belirleyen etmenlerdendir. Göçmen çocuklar, yetişkinlere göre göç deneyimini farklı algılayabilir ve daha farklı duygusal reaksiyonlar geliştirebilir. Bu nedenle göçmen çocukların ruh sağlığı sorunları açısından artmış risk taşıdığı belirlenmiştir.(AI)