Bu bölümde, çocuk ve ergenlerde anksiyete bozukluklarına acil yaklaşım konusu ele alınmaktadır. Anksiyete, akut tehdit karşısında ortaya çıkan yoğun endişe hissi ve otonomik sinir sisteminin artmış aktivasyonuna bağlı bedensel belirtilerin gözlendiği bir durumdur. Anksiyete, kişiyi tehlikelere karşı uyarır ve önlem alınmasını sağlar. Korku ise dışarıda bulunan, bilinen ve açık olarak tanımlanabilen bir tehdide karşı gösterilen tepkidir. Anksiyete ise bilinmeyen, içten gelen ve iç çatışmaya dayalı olan bir tehdide karşı gösterilen bir tepkidir. Anksiyete bozukluklarında anksiyete ya belirsiz bir tehdit algısına yöneliktir ya da var olan tehditle orantısız olarak şiddetli ve sürekli bir şekilde görülür. Bu durum bireyi rahatsız eder ve işlevselliğini bozar. Anksiyete bozukluklarında çeşitli fiziksel ve psikolojik belirtiler gözlenir. Anksiyete nedeniyle bedende oluşan tepkilerin hissedilmesi, tehdit algısını artırır ve felaketleştirici düşüncelere yol açar. Anksiyete atakları, panik bozukluk, agorafobi ve özgül fobi gibi farklı bozukluklara neden olabilir. Acil servise başvuran hastaların desteklenmesi ve uygun tedavilerle yönetilebileceği konusunda güvence verilmesi önemlidir. Çocuklarda anksiyete sıklıkla somatik belirtilerle kendini gösterir ve bu durum okul devamsızlığına ve akademik performans düşüşüne yol açabilir. Anksiyete bozukluğu olan çocuk ve ergenler için ilaçlı müdahaleler, konuşma terapisi, gevşeme becerileri eğitimi ve bilinçli farkındalık gibi terapötik seçenekler bulunmaktadır.(AI)