Akut böbrek yetmezliği, böbrekte ani fonksiyon kaybına bağlı olarak nitrojen yıkım ürünlerinin atılamaması, sıvı ve elektrolit dengesinin bozulmasıyla sonuçlanan bir durumdur. Son yıllarda hastanede yatan hastalar arasında akut böbrek hasarının sıklığı belirgin bir şekilde artmaktadır. Bu durumun nedenleri arasında yeni tedavilerin gelişmesi, organ nakillerinin yaygınlaşması ve yoğun bakım desteğine erişimin artması sayılabilir. Akut böbrek hasarı, çocuklarda minimal kreatin yükselmesinden anürik böbrek yetmezliğine kadar farklı klinik bulgularla ortaya çıkabilir. Yoğun bakımda izlenen kritik çocuklarda akut böbrek hasarı için en yaygın risk faktörleri arasında sepsis, çoklu organ yetmezliği, nefrotoksik ilaç kullanımı, konjenital kalp hastalığı, maligniteler, böbrek hastalığı, şok ve hipoksemi yer almaktadır. Akut böbrek hasarının varlığı, mortalite oranını diğer tüm faktörlerden bağımsız olarak etkilemektedir. Akut böbrek hasarının etiyolojisi, ülkeden ülkeye ve merkezden merkeze farklılık gösterebilmektedir. Sosyoekonomik düzey, sağlık hizmetlerine erişim ve çevresel etkenler akut böbrek hasarının etiyolojisini ve prognozunu etkileyebilmektedir. Serum kreatinin düzeyi, akut böbrek hasarının tanısında en yaygın kullanılan laboratuvar bulgusudur. Ancak serum kreatinin düzeyi, çocuğun yaşına, cinsiyetine, kas kütlesine ve beslenme durumuna bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle akut böbrek hasarı tanısı, serum kreatinin düzeyinin hastaya göre bireyselleştirilerek konulmalıdır. Akut böbrek hasarı için sınıflandırma kılavuzları, hastalığın şiddeti, mortalite oranı ve tedavi gereksinimini önceden tahmin etmede etkili bir yöntem olarak kullanılmaktadır.(AI)