Gebelik sürecinde lipid metabolizması önemli bir rol oynamaktadır. Lipidlerin, lipoproteinlerin ve apolipoproteinlerin konsantrasyonları gebelik sırasında artmaktadır. Bu artışın nedeni ise östrojen düzeyinin yükselmesi ve insülin direncidir. Östrojen hormonu, lipoprotein lipaz enzimini baskılayarak maternal dolaşımdaki lipidlerin artmasına katkıda bulunur. Gebelikte hiperlipidemi üçüncü trimesterde belirgin olarak yüksektir. Trigliserit düzeyleri üçüncü trimesterde maksimum düzeye ulaşırken, 250 mg/dl'yi aşmamaktadır. Ancak, dislipidemi öyküsü olan hastalarda bu artış daha belirgindir. Üçüncü trimesterde düşük yoğunluklu lipoproteinlerin (LDL), yüksek yoğunluklu lipoproteinlerin (HDL) ve çok düşük yoğunluklu lipoproteinlerin (VLDL) düzeyleri gebelik öncesi düzeylere göre artmıştır. Gebelikte görülen trigliserit artışı postpartum bir gün sonra gebelik öncesi seviyelere iner. Trigliserit düzeylerinin 250 mg/dl'yi aşması durumunda gestasyonel yaşa göre iri bebek doğumu, gestasyonel hipertansiyon, gestasyonel diyabet, preeklampsi gibi gebelik komplikasyonlarının görülme sıklığı artar. Dislipidemi için en ideal tarama zamanı prenatal dönem ve ilk trimesterdir. Doğumdan sonra taramaya ise postpartum 45 gün sonra başlamak gerekir. Maternal hiperlipidemiye neden olabilecek diğer etiyolojiler araştırılmalı ve uygun bir şekilde tedavi edilmelidir. Maternal trigliserit seviyelerinin yüksek olması preeklampsi, gestasyonel hipertansiyon, iri fetus ve erken doğum riskini arttırır. Maternal dislipidemi fetal etkileri arasında ateroskleroz, prematürite ve intrauterin gelişme geriliği yer alır. Maternal lipid yüksekliği plasental ve uterin arterlerde ateroskleroza yol açarak plasental yetmezlikle ilerleyen gebelik komplikasyonlarına neden olabilir. Maternal bel çevresi ve vücut kitle indeksinin fazla olması neonatal insülin direncinin, trigliserit yüksekliğinin ve obezitenin riskini arttırır.(AI)
Atıf Sayısı :