Bu metinde, gebelik sırasında hematolojik hastalıkların incelendiği ve bu hastalıkların tanı ve tedavi yöntemlerine değinilmektedir. Gebelikte trombositopeni, trombosit sayısının düşük olması durumu olarak tanımlanmaktadır. Trombositopeniye yol açan durumlar arasında gestasyonel trombositopeni, preeklampsi, HELLP sendromu, dissemine intravasküler koagulasyon, gebeliğin akut yağlı karaciğeri, trombotrombositopenik purpura (TTP), immun trombositopenik purpura (ITP), viral ve bakteriyel enfeksiyonlar, ilaç kullanımı, sistemik lupus eritematozis ve antifosfolipit sendromu bulunmaktadır.Gestasyonel trombositopeni, gebelik sırasında trombosit sayısının düşük olması durumudur ve genellikle tedavi gerektirmez. Trombosit sayısı doğum sonrasında düzelir. ITP ise trombositlerin otoantikorlar tarafından yıkımının neden olduğu bir otoimmün hastalıktır. Gebelik sırasında trombosit sayısının düşmesi, ITP'nin ciddiyetiyle ilişkili olmayabilir. ITP tedavisinde amaç, trombosit sayısını normalleştirmek değil kanama riskini azaltmaktır. Tedavi seçenekleri arasında glukokortikoid kullanımı, intravenöz immunglobulin (IVIG), trombosit transfüzyonu ve splenektomi yer almaktadır.Trombotik trombositopenik purpura (TTP), mikroanjiyopatik hemolitik anemi, trombositopeni, nörolojik bulgular, ateş ve renal bozukluklarla karakterize bir hastalıktır. TTP, preeklampsiyi taklit edebilir ve gebelikle birlikte sıklığı artabilir. TTP tanısı için gecikme veya atlama, maternal mortaliteye neden olabileceği için dikkate alınmalıdır. TTP'ye bağlı hemolitik anemide indirekt Coombs testi negatif olurken, LDH yüksek, indirekt bilirubin artmış ve haptoglobin azalmıştır. TTP ile ilişkili böbrek yetmezliğinde kreatinin düzeyi yüksek olabilir ve proteinüri görülebilir.Bu çalışma, gebelik sırasında hematolojik hastalıkların tanı ve tedavi yöntemlerine dair önemli bilgiler sunmaktadır.(AI)