Doğum eylemi, serviks dilatasyonuna neden olan ve giderek sıklıkla ve şiddetle artan kasılmalarla beraber fetusun ve eklerinin dışarı atılmasıyla karakterize bir süreçtir. Uterin aktivite, fetus ve maternal pelvis doğumun ilerleyişini belirleyen değişkenlerdir ve normal doğum eyleminin başarıyla sonuçlanması için hepsi birlikte değerlendirilerek süreç takip edilmelidir. Gebeliğin ilk 36-38 haftasında uterus travay için hazır hale getirilir ancak uyaranlara yanıtsızdır. Uzun süren bu sessizlik dönemini myometriumda kontraksiyonların başlaması ve servikste yumuşamanın (silinme) bu duruma eşlik etmesi ve takiben servikal dilatasyonun başlaması izler. Bu sürecin başlamasına sebep olan sinyaller halen net olarak bilinmemekle beraber fetal DHEAS'ın E3 ve E2'ye dönüşümü üzerinden regüle edildiği düşünülmektedir. Doğum eylemi fetal-plasental ve maternal endokrin, parakrin ve otokrin sinyalleri gerektiren bir süreçtir. Östrojen miyometrial kontraksiyonlar için gereken düzenleyici mekanizmaları kontrol ederken progesteron bu mekanizmaları inhibe eden bir hormondur ve gebelik süresince baskın olması nedeniyle miad gebeliğe kadar miyometrial kontraktif mekanizmaların inhibisyonu beklenmektedir. Progesteronun etkisinin azalması ve östrojenin baskın hale geçmesiyle doğum eyleminin ilk fazı olan sessizlik dönemi sonlanır ve hazırlık fazına geçilir. Östrojen miyometriumdaki oksitosin reseptör ekspresyonu üzerinde arttırıcı etkiye sebep olurken progesteron baskılayıcı özellik göstermektedir. Doğum eylemi dört fazda incelenir: sessizlik fazı, hazırlık fazı, doğum fazı ve puerperium fazı. Sessizlik fazı, implantasyonla başlayan ve gebeliğin sonuna kadar devam eden miyometrial kasılmalarının izlenmediği ve serviksin bütünlüğünün korunduğu dönemdir. Hazırlık fazı, gebeliğin son 6-8 haftasında myometriumda hareketlenmenin başladığı ve servikal değişikliklerin de beraberinde geldiği dönemdir.(AI)
Atıf Sayısı :